İşrâkīlik: Mücahede ve İstidlal Yöntemlerinin Birleşimi

İşrâkīlik, genel anlamıyla mücahede ve istidlal yöntemlerini birleştirmeyi savunan bir yaklaşımı ifade eder. Sühreverdî’nin felsefesini benimseyenler veya bu tavra sahip düşünenler, İşrâkī meşrep olarak kabul edilir. İşrâk, hakikate ulaşmak için istidlal yönteminin mücahede ve riyazet yöntemiyle desteklenmesi gerektiğini savunur. Sühreverdî ve takipçilerinin temel iddiaları şu şekildedir: Varlık (Vücûd): Varlık, dışta herhangi bir nesneye işaret etmeyen… Okumaya devam et İşrâkīlik: Mücahede ve İstidlal Yöntemlerinin Birleşimi

İşrakilik: Metafizik ve Epistemoloji

Metafizik İşrâkî metafizik, sudur teorisini temel alarak varlığı nur-miktar ekseninde açıklar. Bu sistemde, nur varoluşun kaynağıdır ve ontolojik cevher olarak kabul edilir. Miktar ise işrâkın sona erdiği varsayımsal bir yüzeydir ve üç boyutlu cisimlerin ortaya çıkmasının hipotetik bir açıklamasıdır. Varlık skalası Nûru’l-Envâr’dan başlar, mücerred nurlar, hükümran nurlar, felekler ve yönetici nurlardan geçerek karanlık heyetlere ve… Okumaya devam et İşrakilik: Metafizik ve Epistemoloji

Sühreverdi ve İşrakilik

İşrâkîlik, Arapça kökenli bir terim olup, doğuş, aydınlanma anlamına gelir. Bu felsefi görüş, varlığın sadece mantık ve akıl yürütme yoluyla değil, aynı zamanda sezgisel kavrayış ve içsel bir aydınlanma olan İşrâk ile anlaşılabileceğini savunur. İşrâkîler, Meşşâîlik gibi önceki felsefi mirası alıp, onu yeni ve özgün bir sistem haline getirmişlerdir. Bu öğreti, metafizikte nura, fizikte miktara,… Okumaya devam et Sühreverdi ve İşrakilik

İbn Sînâ ve Sûfizm: Nübüvvet ve Riyazet Bağlamında Felsefi İlişki

İslam felsefesinde, özellikle Fârâbî’nin etkisi altında yetişen İbn Sînâ, nübüvvet teorisini benimseyerek metafiziği düzenler. “Kitâbü’ş-Şifâ Metafizik” adlı eserinde nübüvvet konusuna odaklanan İbn Sînâ, el-İşârât’ta ise bu kavram etrafında yetkinleşme sürecini ayrıntılı bir şekilde analiz eder. İbn Sînâ, peygamberi “ârif” seviyesine yerleştirerek, nübüvvetin zühd, ibadet ve irfan çabalarıyla uyumlu olduğunu savunur. Fahreddin er-Râzî’nin yorumuna göre, İbn… Okumaya devam et İbn Sînâ ve Sûfizm: Nübüvvet ve Riyazet Bağlamında Felsefi İlişki

İbn Sînâ ve Fârâbî’nin Metafizik Anlayışları: İrfan ve Nübüvvet Perspektifi

İbn Sînâ, “el-İşârât ve’t-tenbîhât” adlı eserinde riyazet ve mücahede yöntemlerini detaylıca işleyen ilk filozoflardan biridir. “Makāmâtü’l-ârifîn” bölümünde, züht, ibadet ve irfan konularına ayrıntılı bir şekilde değinmiş, ancak bu bölümün içeriği hakkında farklı görüşler bulunmaktadır.Fârâbî ise “Risâle fî ağrâzi’l-hakîm” adlı eseriyle ontoloji, teoloji ve tikel bilimlerin ilkelerini içeren bütünlüklü bir metafizik kitabı yazmamış, ancak içeriğiyle ilgili… Okumaya devam et İbn Sînâ ve Fârâbî’nin Metafizik Anlayışları: İrfan ve Nübüvvet Perspektifi

İhvân-ı Safâ’da Felsefe ve Tasavvuf İlişkisi

Ebû Süleyman es-Sicistânî, Bağdat felsefe çevresinin öncü isimlerinden biridir ve tasavvufa olumlu bir yaklaşım sergilemiştir. Özellikle ilahî isimlere yönelik düşünceleri, sûfi düşünceyle uyumlu bir şekilde ele alınmıştır. Dönemin önemli filozoflarından olan Ebû Hayyân et-Tevhîdî’nin aktardığı bilgilere göre, Sicistânî’nin tasavvuf ve sûfilere olumlu bir bakış açısı benimsediği belirtilmektedir. İhvân-ı Safâ, IV/X. yüzyılda etkili olmuş bir felsefi… Okumaya devam et İhvân-ı Safâ’da Felsefe ve Tasavvuf İlişkisi